Kendinizi bu sayfada bulduysanız, Akdeniz Sahili'nin en popüler yürüyüş parkurunu keşfetmeye hazırsınız demektir: Likya Yolu!
Likya Yolu, Likyalıların antik ticaret yolunun Türkiye'nin Akdeniz kıyısındaki izlerini takip eden bir yürüyüş rotasıdır.
Bu yol, 1990'larda İngiltere'den Kate Clow adlı bir kadının yaratımıdır. Fikri, Fethiye'den Antalya'ya 509 kilometre uzunluğunda bir Likya Yolu oluşturmak ve 18 antik kenti birbirine bağlamaktı. Bu fikirle bir Türk bankasının açtığı yarışmayı kazanınca, planı uygulayacak maddi imkânlara sahip oldu ve hemen proje üzerinde çalışmaya başladı. Tamamlaması iki yılını aldı.
1999 yılında Türkiye, uluslararası standartları karşılayan ilk uzun mesafe yürüyüş parkuruna sahip olmuştur. Prestijli İngiliz Sunday Times, Likya Yolu'nu dünyanın en iyi on yürüyüş parkurundan biri olarak seçti.
Merakınızı giderdiğimize göre, bu yolculuğa çıkmadan önce ihtiyaç duyacağınız bilgileri birlikte keşfedelim...
Likya Yolu Üzerindeki Yol İşaretleri
Yürüyüş rotasının tüm başlangıç ve bitiş noktaları, daha büyük kasaba ve caddelerde yeşil, beyaz, sarı ve siyah tabelalarla yer ve kilometre bilgisi ile işaretlenmiştir.
İzin kendisi kırmızı ve beyaz çizgilerle işaretlenmiştir. Kırmızı X, yanlış dönüşlere karşı uyarır ve sizi yanlış yoldan kurtarır.
Rotanın seyri, inşaat çalışmaları veya yeni patikalar gibi sürekli değişikliklere tabi olduğundan, sadece işaretlere güvenmemek, aynı zamanda zor durumlarda GPS karşılaştırması yapmak da büyük avantaj sağlar.
Likya Yolu Yürüyüşü İçin En İyi Zaman
Haziran-Ağustos ayları yılın en sıcak aylarıdır ve bazen 40 santigrat derecenin üzerindedir ve rota yorucu olabileceğinden bu yolda yürüyüş yapmak için en uygun zaman değildir.
Kışın belli yüksekliklerin üzerinde rahatsız edici derecede soğuk olur ve kar yağabilir ve kayganlaşabilir. Bu, yalnızca deneyimli yürüyüşçüler için en uygun zaman olacaktır.
Peki, Likya Yolu'nda yürüyüş yapmak için en uygun zaman ne zaman? Deneyimli yürüyüşçüler, Likya Yolu'nda yürüyüş yapmak için en uygun zamanın Nisan ve Mayıs ayları ile Eylül ve Ekim ayları olduğunu öne sürüyor. Yani bu eşsiz macerayı yaşamak için tam 4 ayınız var ve bu ılıman aylarda daha kolay.
Yürüyüş batonları, başlık, güneş koruyucu ve hepsinden önemlisi yeterli miktarda içme suyu taşımanın mutlak bir zorunluluk olduğunu unutmayın!
